Bugün St. Petersburg da son günümüz. Sabah kahvaltının ardından yine yollara düşüyoruz. İstikamet Tsarskoye Selo, Çarlık Köyü yada Puşkin olarak da biliniyor. Katerina'nın Sarayını, dillere destan Amber Odasını göreceğiz. Yaklaşık 45. dakika sürüyor yol.


Saray girişi için uzunca bir süre sırada bekledikten sonra bilet almayı başarıyoruz. St.Petersburg kart sadece bahçe girişi için geçerli sarayı da gezmek isterseniz onun için ekstra bilet almanız gerekiyor. Biz zaten Amber Odayı gezmek niyetiyle geldiğimiz için her ikisine de bilet almıştık. 20'şer dakika ara ile gruplar şeklinde içeriye alıyorlarmış. Saraya girmek için 16.20'ye kadar beklememiz gerekiyor.
Hermitage mı Amber Oda mı diye bir tercih yapmak zorunda kalınca Hermitage'ı tercih etmek zorunda kaldık. Ya bir daha gelemezsek, buraya kadar gelip te Hermitage müzesini ziyaret etmeden dönmek olmaz diye düşündük. O kadar yol gelip sırada bekledikten sonra sarayın bahçesini hızlıca gezip ayrıldık.
Sarayın ayrılmadan önce broşürüne bakmış olsaydım sanırım tercihimi dörde kadar sarayın bahçesini gezip sonrasında da içeriye girmek yönünde kullanırdım. Bahçe o kadar büyük ve güzel ki zaten o kadar saatte bile bitiremezmişiz. Aslında saraya tam gün ayırmak lazımış. Bu Saray Çariçe Katerina'nın en sevdiği yerlerden birisiymiş. Yapımında 100 kilo altın kullanılmış. Her ne kadar içerisini görmemiş olsak ta odaların bir kısmı altın kaplı imiş. Saray zamanın modasına göre altı kez yıkılıp yeniden yapılmış. Zenginliğe bakar mısınız?
Tsarskoye Selo'dan sonra St. Petersburg'da son durağımız Saray Meydanında yer alan ve dünyanın en önemli 5 müzesinden bir olan Hermitage. Müze
bir kaç kısımdan oluşuyor ve içine girmek hiç te kolay değil. Sabah
saatlerinde gelirseniz saatlerce sıra beklemeniz gerekebiliyor ama biz
öğleden sonraya kaldığımız için neredeyse hiç sıra yoktu. Müzeye giriş
600 Ruble ama aklınızda bulunsun seyahatiniz denk gelirse her ayın ilk
perşembesi giriş ücretsizmiş.
Bu arada müzeyi sırt çantasıyla gezmeye izin vermiyorlar ama çantaları bırakabileceğiniz kasalar var. Aman dikkat kasalar için aldığınız barkodlar tek kullanımlık açıp aldıktan sonra çantanızı tekrar aynı yere koyup kapatırsanız güvenlik gelip açmadan tekrar alamıyorsunuz. Nereden biliyorum derseniz talimatları okumadan çantamdan telefonumu alıp geri kapatınca bizzat kendim yaşayarak tecrübe ettim.
Hermitage Fransızca inziva yeri demekmiş. Çariçe Katerina'nın her ne kadar 16 sevgilisi olduğu söylense de kendisi dindar biriymiş aslında. Kışlık sarayda zaman zaman inzivaya çekildiği bir yer varmış müzenin adı da oradan geliyormuş. Müzenin hikayesi ise Katarina'nın Avrupa'da bir müzayededen 200 küsur eseri almasıyla başlamış. Şu an dünyanın 5 büyük müzesinde biri ve 3 milyonu aşkın eser varmış. Her eserin önünde bir dakika dursanız gezmek 10 yıl sürer diyorlar. Müze bu kadar büyük, vakit te dar olunca bir öncelik sırasına koymak gerekiyor. Ben biraz ana binada gezdikten sonra hakkımı empresyonist ressamlardan yana kullanıp yeni binaya geçtim.
Van Gogh, Monet, Renoir, Gauguin, Matissei, Rodin, Picasso hepsi burada. Ama ben ziyaret ettiğimde Picasso yoktu maalesef. 10 yılda gezilecek müzeye yarım gün ayırınca neredeyse hiç bir şey göremedik diyebilirim. 17.30 artık özellikle görmek istediğimiz eserleri görüp çıktık Hermitage'dan. Biz dört günde bitiremedik 2-3 günlük beyaz geceler turlarında nereleri geziyorlar çok merak ettim.
Bugün birinci bölümde yazdığım gibi okulların son gününde yapılan kutlamaların olduğu gün. Scarlet Sails denilen gün yani. Geldiğimizden beri şehir bunun için hazırlanıyor. Bu akşam Hermitage’in önünde Saray Meydanı denen alanda konser var. Alandaki konser ücretsiz ama sanırım önceden izin yada bilet almış olmanız gerekiyor. Çünkü alana girişler kontrolle oluyor. Ayrıca yine bu akşam Neva Nehrinin kıyısında da havai fişek gösterisi ve Scarlet Sails gemisinin geçişi izlenecek.

Bugün birinci bölümde yazdığım gibi okulların son gününde yapılan kutlamaların olduğu gün. Scarlet Sails denilen gün yani. Geldiğimizden beri şehir bunun için hazırlanıyor. Bu akşam Hermitage’in önünde Saray Meydanı denen alanda konser var. Alandaki konser ücretsiz ama sanırım önceden izin yada bilet almış olmanız gerekiyor. Çünkü alana girişler kontrolle oluyor. Ayrıca yine bu akşam Neva Nehrinin kıyısında da havai fişek gösterisi ve Scarlet Sails gemisinin geçişi izlenecek.

Adını 1922’lerin ünlü çocuk kitabı Scarlet Sails’den alan bu etkinliğin geçmişi 2. Dünya Savaşı’nın sonuna dek uzanıyormuş. Rus Devrimine tepki olarak okullardaki baskıdan ve kurallardan kurtulup özgürlüğe geçişin kutlanmasıya başlayan bu gösteriler zamanla gelenek haline dönüşmüş.
Bugün şehir oldukça kalabalık. Nevsky Caddesinin başı daha
şimdiden trafiğe kapanmış. Biz de bu geceki etkinlikleri kaçırmak istemiyoruz.
O yüzden otele gidip biraz dinlene niyetindeyiz ama alışveriş te yapmamız lazım.
Hemen hızlıca kendimize ve arkadaşlarımıza Rusya’yı hatırlatacak bir iki ufak
bir şey alıp birkaç saat dinlenmek için otele dönüyoruz. Yani ben dönüyorum aslında Fikran Votka almak için lokal halkın yaşadığı yerlere gidiyor.
Saat 22.30 gibi yeniden sokağa çıktığımızda ise Neva
kıyısına ulaşmak için epey bir dolaşmamız gerekti. Pek çok yeri geçişe kapatmışlar. Nehir kıyısında deyim yerindeyse iğne atsan yere düşmüyor. Biz de
fazla kalabalığa sokulmadan gösterileri izleyecek bir yer bulduk kendimize. Herkes şimdiden alkolün etkisiyle kafayı
bulmuş durumda ama ne itiş kakış ne de taciz var. Aksine herkes çok keyifli ve
saygılı bir birbirine. Bizde yılbaşı gecesi taksim meydanında yaşananlar aklımıza
gelince biz ne zaman medenileşeceğiz diye düşünmekten kendimizi alamadık tabi.
Gün ağarırken gösteriler sona erdi. Kapalı yollar sebebiyle otelimize dönerken yine epey dolaşmak durumunda kaldık. Uçuşumuz sabah saatlerinde
olduğu için otelde birkaç saatlik uykunun ardından hızlıca kahvaltımızı edip
eve dönüş için havalimanı yoluna koyulduk. Ulaşım için yine metro ve
minibüs kullandık.
Güzel anılar biriktirmiş olarak Pedro’nun şehrine veda ederken bu şehri bir
kez de kışın ziyaret etmeye karar vermiştik. Ancak gel gör ki bu yazıyı yazarken henüz
Rusya ile ilişkilerimiz düzelmediği için bu hayali bir süreliğine ötelemiş bulunuyorum.... Şimdilik elbette.
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil